14 Temmuz 2011 Perşembe

aşkın öldüğü gün

bir aşkın öldüğü gün ne olur pek bilmem açıkçası. ama size ne olmadığını, olmayacağını söyleyebilirim. 

bir aşkın öldüğü gün yeni bir aşk başlamaz hiç bir zaman. 
bir aşkın öldüğü gün acılar sona ermez, aksine yeni acılar eklenir yüreğinize.
bir aşkın öldüğü gün yeni bir güneş doğmaz hayatınıza, yeni bir hayata başlamazsınız asla. yalan dolandır o herkesin söylediği kulağınıza.

aşkın hiç ölmeyeceğide yalandır. 
aşk elbette ölür. 
ölmüştür. ölecektir de daima.
ama aşk hiç bir zaman ecelinden ölmez.
sizsinizdir aslında katili aşkın.

bir aşkın öldüğü günden sonra,
yalanlar söylemeye başlarsınız kendinize.
inanmak istediğiniz gerçeklerdir aslında
o söylediğiniz yalanlar.
çünkü hayatınızdan eksilen mutluluğu;
o söylediğiniz yalanlar tamamlar.

size bir gerçek daha söyleyeyim;
bir aşkın öldüğü günden sonra,
hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
ne o gülen yüzünüzden bir eser kalıcak.
ne de bir hayat sevinciniz olucak.
hayatınızda hep bir eksik olucak.
arayıpta bulamayacağınız. 

***********************

zamanında bende bir aşk öldürdüm.
ya da "bendeki aşkı mı öldürdüler?" demeliyim.
bir aşkın ölümüne tanık oldum kısacası.
o aşkın kanlarını gördüm akan.
kollarımda öldü hatta o aşk.
çok acıydı görmeliydiniz.

o aşkın öldüğü gün;
bir üşüme hissettim ilk önce. 
soğuktu...
tıpkı şimdiki gibi.
halbuki o aşk benimleyken daha önceleri;
içimi ısıtırdı.
artık çok soğuk herşey.
bunu hissedebiliyorum.

o aşkın öldüğü günden önce;
bir rüya gördüm ben.
karanlık bir yerdeydim. 
yağmur yağıyordu. 
ama ne yağmur... resmen "sağanak."
önümü göremiyordum. 
elimde ise bir fener. 
pili ya bitmiş ya da bitcek gibiydi.
belli bir şeyler arıyordum. 
ve o an bir şimşek çaktı gökyüzünde.
yere düştüm korkudan. 
fener savruldu bir yere.
ben ise bir kuyuya yuvarlandım.
düşüyordum...
düşüyordum düşüyordum ama kuyunun sonu gelmiyordu bir türlü.
sonra ise uyandım.
o kuyunun sonunu göremedim sizin anlayacağınız.
işte o rüyayı gördüğüm günün sabahında;
aşk öldü.

sonra ne mi oldu?
rüyam gerçekleşti işte.
o elimde tuttuğum fener;
meğerse aşkmış.
karanlıkta önümü görmeye yarayan tek şeymiş.
ve ben ise onun kaybolmasından sonra.
bir kuyuya düşmeye başlamışım.
şimdilerde ise hala düşüyorum o bitmek bilmez kuyuda.

********************

bir aşkın öldüğü gün ne olur pek bilmem açıkçası. ama size ne olmadığını, olmayacağını söyleyebilirim. 

peki ya ben mi?

"ben o kuyunun sonunu görmek istiyorum şimdilerde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder