14 Temmuz 2011 Perşembe

kelebeğin kanatlarındaki yel izi

rüzgarın sesini duyabiliyor musun?
bir şeyler anlatmaya çalışıyor.
bir şeyler fısıldıyor kulağıma.
anlayamıyorum.
üşüyorum sadece.
her rüzgar esişinde,
daha çok üşüyorum.
bu soğuk;
tüm iliklerime,
tüm hücrelerime işliyor.
durduramıyorum.

ve kalbim;
soğuktan donmuş olmalı.
buz tutmuş üzeri.
onun atışını hissedemiyorum.
sanırım oda hiç birşey hissetmiyor.
ne acıyı,
ne sevgiyi...
tepkisizliğin sesi adeta kalbim.

*************
bir poyraz vurdu beni.
soğuk...
arkasından yağan karlar ise;
örttü kalbimin her köşesini.
kalbimde bir yel izi var.
gözlerimse güneşi arıyor.
güneş bir çıksa;
eritse şu buzları diye bekliyorum.
ama o güneş;
bana nazire yaparcasına;
saklanıyor aylardır
bulutların arkasına.
ümidim yok.
artık çıkmasada olur.
bu izi güneş alıp götüremez.
olsa olsa;
bir başka rüzgar...

****************
evet artık benim;
kapılabileceğim bir başka rüzgarım var.
bir "lodos".
bendeki yel izini
alsa alsa;
bir başka yel alıp götürebilir.
tüm buz tutan kalbimi,
bir tek o ısıtabilir.
belki savurur
bir o yana bir bu yana,
ama gemime bir tek o
yön verebilir.
inanıyorum buna...

***************
şimdilerde ise;
lodosumun esmesini bekliyorum.
evet ben uçmayı unutan
bir kelebeğim.
kanatlarımda bir yel izi var.
yükselemiyorum.
uçamıyorum eskisi gibi.
tek güvendiğim ise;
lodosum.
eser mi esmez mi?
bilemiyorum.
umrumda da değil.
esmezse tek yapmam gereken;
günümü tamamlamak.
fakat artık rüzgarın söylediklerini
duyabiliyorum.
ve bana diyor ki:
"sıkı tutun."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder